Gittiği bölgelere kan ve
gözyaşı ile hudutlar çizen, bu hudutlar içerisinde medeniyet inşa
ettiğine dünyayı inandırmaya çalışan, attığı her adımı ölümler ve
felaketlerle nihayetlendiren emperyalist vakumlar, dişlerini
Afrika’nın boynuna geçirmiş ve kendi küresel istismarcı
devletlerini bu coğrafyaların kanı ile sulamış, bir damla suya ise
bu mazlum insanları muhtaç etmişlerdir.
Şanlı bir ecdadın şerefli
evlatları olarak, atalarımızdan aldığımız emaneti hayır yolunda,
gerek devlet organları gerek vakıflar düzlemi ve gerekse bireysel
hayırsever girişimleri ile ifa ve ihya etmeye
çalışırken...