“Merak etmeyin buluruz,
taksi duraklarını biliyorum, beraber dolaşacağız,
dedim”
Yıl 1989, baldızım Balıkesir
Necati Bey Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliğini kazanmıştı.
Eylül ayında da Kredi Yurtlar Kurumunda yurt çıkmıştı. Okuldaki
işlemlerini bitirdikten sonra Eylül ayının 15’i gibi hanımla
birlikte Yurda kaydını yaptırdık. Öğleye doğru işimiz bitti. Kredi
Yurtlar Kurumu Balıkesir’e 8 km kadardı. Yurttan ayrıldık,
Balıkesir’e gitmek için ana yola çıktık... Anayolda bir baba
ile kızı bekliyorlardı. Arabamı durdurdum: “Beyefendi eğer
Balıkesir’e gidiyorsanız sizi götüreyim” dedim... Önce
birbirlerine bakıştılar, biraz duraksadılar, “hayır gitmiyoruz”
dediler.
Bu mütereddit davranışlarından
anlamıştım bir sıkıntıları vardı. Arabayı kenara çektim, yanlarına
vardım. Kendimi tanıttım: “Beyefendi ben bir öğretmenim.
Balıkesirliyim; niye tereddüt ediyorsunuz" dedim.
“Hocam, biz Sivas-Ulaş’tan bu
sabah geldik" deyince bir tuhaf oldum. Gülümsedim: “Benim
de ilk görev yerim Sivas-Kangal idi. Ulaş’ı çok iyi
biliyorum.”
Böyle söyleyince arada bir ülfet
bir samimiyet oluştu. Dedi ki: “Kızım Balıkesir Necati Bey
Eğitim Fakültesini kazandı. Terminalden sabah 09.00 gibi yurda
kayıt yaptırmak için ticari bir taksiyle geldik. Terminal o yıllar
şehir merkezindeydi. Bütün kimliğim, param ceketimdeydi. Ceketim
ticari takside gitti. Yanımızda hiçbir şeyimiz kalmadı. Onun
çaresizliği ve üzüntüsü içerisindeyiz...”
Bunu söylerken adamcağızın sesi
titriyordu. Çaresizliğin ne zor şey olduğunu o babanın kaygılı
sesinde ve babasının yanına ürkek bir serçe gibi sokulan kızcağızın
beden dilinden anlamak mümkündü. Hemen kendisini
rahatlattım:
“Merak etmeyin buluruz, taksi
duraklarını biliyorum, beraber dolaşacağız” dedim. “Bulamasak bile,
benim misafirimsiniz, ne kadar paraya ihtiyacınız varsa ben
karşılayacağım, atlayın arabaya” dedim.
Beyefendi şaşırdı. O kadar ki
aniden boynuma sarıldı, daha fazla dayanamadı ağlamaya başladı. Ben
kendimi tutuyordum ama duygu yoğunluğu yaşamamak mümkün
değildi.
Arabaya bindik ama adamcağız
sürekli ağlıyordu. Bu arada kızı da ağlıyordu. Kendilerini teselli
etmek için söylediğimiz cümleler onları daha da
duygulandırıyordu.
Ticari taksinin binek tipi Şahin
marka bir otomobil olduğunu söyledi. Balıkesir’e geldik.
Balıkesir’in Çardaklı tarafındaki taksi duraklarından başlayıp
durakları gezmeye başladık. Çünkü sabah erken geldiklerinden
terminalden yürüyerek Çardaklı mevkiine geldiklerini
söylüyordu... DEVAMI YARIN