“Koskoca bölükte para
havalesi ve mektubu gelmeyen tek asker bendim… Kader…”
Bu köşede çok duygulu hatıralar
yayınlıyorsunuz. Ben de size ömrüm oldukça unutmayacağım canım
asteğmenimi yazacağım.
Yıllar önce vatani görevimi
yapmak üzere memleketim olan Şanlıurfa’dan Malatya’ya hareket
etmiştim. İçinde bana lazım olacak malzemelerimin bulunduğu
valizim, gönlümde ayrılığın verdiği burukluk, gözlerimde yaş…
Gençlikle birlikte gariplik ve sahipsizlik duygusu… Ayrıldığım bu
mekâna belki bir daha gelemem göremem düşüncesiyle “Allah'a
ısmarladık” dercesine göz gezdiriyorum…
Bindiğim tren de hâlimi
anlamışçasına uzun demir rayların üzerinde yavaş yavaş ilerliyor.
“Gidiyorum gurbeti gönlümde doya doya… Ulu kışla yolundan Orta
Anadolu’ya” diyen Faruk Nafiz Çamlıbel’i o yıllarda okumamışım ama
aynen o duygular içindeyim…
Kara trenimiz dağları bayırları
aşa aşa, ara sıra tünelleri geçe geçe; gurbetin ne olduğunu
yüreğime kazıyordu ilmek ilmek…