“Evlat bu saatte yalnız
başına Yoncalı’da ne yapacaksın. Senin annen baban yok
mu?”
Sabahın erken saatleriydi. Daha
güneş yüzünü dahi göstermemişti. Ama biz tedavi olmak için yine
yollardaydık. On iki on üç yaşlarında bir çocuk otostop için el
kaldırdı. Direksiyondaki kayınbiraderim sordu:
-Alalım mı?
-İyi olur garip bir çocuğa
benziyor, dedim.
Kayınbiraderim frene bastı,
durduk. Camı açıp sordum:
-Küçük, nereye
gidiyorsun?
-Yoncalı’ya, Yoncalı
kaplıcalarına gidiyorum amca.
-Atla o zaman biz de zaten oraya
gidiyoruz.
Biraz sonra adının Emin olduğunu
öğrendiğimiz çocuğu işte bu şekilde almıştık
arabamıza.
Bir müddet hiç konuşmadan
yolculuk ettik. Ne de olsa üzerimizde hâlâ uyku sersemliği vardı.
Arabanının içinde motor ve yolun uğultusundan başka bir ses
duyulmuyordu.
Nihayet bu sessizliği
kayınbiraderim bozdu:
-Evlat bu saatte yalnız başına
Yoncalı’da ne yapacaksın. Senin annen baban yok mu? Yoncalı’da
mı oturuyorsunuz, yoksa Kütahya’da mı?
Çocuk, sanki bizlerin bunları
sormasını bekliyormuş gibi başladı anlatmaya:
-Amca biz Yoncalı’da oturuyoruz.
Buraya dayımı görmeye gelmiştim ama evde değillermiş
bulamadım.
-Oğlum önce bir telefon falan
etseydiniz de öyle gelseydin ya?
-Amca evde telefonumuz yok. Annem
babam ikisi de görmüyor, âmâlar (görme engelliler). Dayımla
konuşmak için beni gönderdiler, ben dayımı bulamayınca geri dönmek
istedim ama cebimde param yoktu.
-Hay Allah...
-Birkaç minibüs şoförüne söyledim
“paran yoksa binemezsin” dediler.
-Şu işe bak ya.
-Ben de çaresiz tren garına
gittim orada sabahladım.
Ben hemen araya
girdim:
-Evlat o zaman senin karnın da
açtır!
-Aç amca dün öğleden beri ağzıma
bir lokma koymadım.
İçim cız etmişti. Ne diyeceğimi
şaşırmıştım. İmdadıma kayınbiraderim yetişti:
-Evlat annen baban görme özürlü
diyorsun, o zaman size kim bakıyor nasıl
geçiniyorsunuz?
Çocuğun gözleri doldu amma
ağlamamak için direniyordu:
-Dedem bakıyor amca… 75 yaşında
bir dedem var, o bakıyor bize.
-Peki ne yapıyor senin
deden?
-Dedem ne iş bulursa çalışıyor.
Çalışmadığı çalışamadığı zamanlar da komşuların yardımı ile
geçiniyoruz. Babam doğuştan değil, sonradan kör olmuş. Babam kör
olunca annem de evi terk etmiş... DEVAMI
YARIN