Spot: Her genç kız gibi ben de gezip eğlenmekle
birlikte nihayetinde evlilik hayalleri kuruyordum...
Avrupa’da gençlere şaşırtıcı
şekilde tolerans yapılıyordu. Gençlerin sefahat ortamında
eğlenmesine devlet göz yumuyor neredeyse koruma sağlanıyordu. Bu
konuda herhangi bir kısıtlama yoktu. Aileler de bizlere belirli bir
yere kadar karışabiliyordu.
Liseyi bitirdiğimde on sekiz
yaşına girmiş bir genç kız olmuştum artık. Hareketlerim daha da
özgürdü. Aslında biz başıboşluğu "özgürlük" sanıyorduk. Ailemizin
bize söyledikleri hep aynı sözler oluyordu. Ve bu sözler bize artık
etki etmediği gibi terane geliyordu…
Annem daha ağzını açmadan burun
kıvırıyor, “Ufff, yine başlama anne! Ben çocuk muyum?” diyerek
kadıncağızı bir kelime bile söylemeden susturuyordum.
Doğrusunu söylemek gerekirse
arkadaş çevrem arasında oldukça gösterişliydim. Güzeldim,
çekiciydim… Uzun sarı saçlarım ve ela gözlerim görenleri hayran
bırakıyordu ve ben bunun farkındaydım. İlgi odağı olmak hoşuma da
gidiyordu…
Annem biraz fırsat bulduğunda
yalvarır gibi konuşuyordu:
“Güzel kızım gençsin, güzelsin
ama çok toysun. Sana neyin kâr neyin zarar olacağını henüz hesap
edecek çağda değilsin. Birazcık kendine gel. Ne
olursun?
Senin güzelliğinden istifade
etmek isteyenler seni kandırabilmek için her türlü yalana hileye
vb. başvururlar. Farkında bile olmazsın…"
Cevap verdim anneme:
"Beni kendin gibi saf mı
zannediyorsun anne? Ben kendi başıma hareket edecek, kararımı
kendim verecek yaşa çoktan geldim. Artık bunu
bilmelisin…"
Her genç kız gibi ben de gezip
eğlenmekle birlikte nihayetinde evlilik hayalleri kuruyordum.
Kendime göre de bir genç bulmuştum. Ona ilgi duyduğumu belli etmeye
çalışıyordum ama dönüp yüzüme bile bakmıyordu.
Her hafta annemler beni alışveriş
etmeye gönderiyordu... Yine bir hafta sonuydu. Alışveriş için evden
çıkmıştım. Köşe başında yolumu birisi kesti. Hani o beni küçükken
himayelerine alan Makbule Abla'nın kardeşi Cem Ağabey dediğim
kişi.
Ve bana köşebaşında hiç ummadığım
şekilde evlilik teklif edivermişti. Şaşırmış şoke
olmuştum.
Benim ağabey gözüyle baktığım bir
insan nasıl olur da bana böyle bir teklifte
bulunabilirdi?
“Sen benim dengim misin?
Utanmıyor musun?” diyerek tersleyip oradan
uzaklaştım... DEVAMI YARIN