“Çılgınlıklar, çığırtkanlığa,
hoşgörü teklifsizliğe büründü o gece Taksim
Meydanı'nda...”
Bu hikâye 1994’te yaşandı… Levent
Bey bir odaya, bir salona koştu. Balkona çıktı, pencereyi açtı.
Yolları gözledi durdu...
''Yok gelmedi, gelmedi
hâlâ!''
''Artık kesin
gelmez!''
Unutulmayacak bir geceydi. Yeni
yıla girilecekti. Taksim Meydanı, bir karnaval havasına büründü o
gece. Yüksek sosyete ve ünlüler lüks otelleri, Uludağ'ı tercih
ettiler. Özellikle gençler, havaya kaldırdıkları şişelerle girdiler
yeni yıla. Tanışan, tanışmayan herkes birbirinin yeni yılını
kutladı. Ellerinde boyun bağları, bira kutuları olan kızlı erkekli
bir grup gecenin ışıkları arasında kameralara karşı çığlık ve
naralar atıyorlardı.