“Bir ara isim vermeden,
Nuriye’nin babasının iş yerine bir mail bile
gönderdim...”
Çok ama çok çok seviyordum…
Liseye gittiğim yıllardan beri gönlümün bir ucu derslerimde bir ucu
o ailenin kızındaydı.
Ne var ki bu sevgimi benden başka
bir tek Allah biliyordu… Ne bir arkadaşıma açabiliyordum derdimi,
ne aileme… Hele karşı tarafa açmak hiç mümkün değildi… Çünkü benim
ailemin ekonomik durumuna göre onlar o kadar varlıklı insanlardı
ki, kapılarına gidip de onlardan kız istemek bizim ne
haddimizeydi…
Gönül bu söz dinliyor mu? Uzaktan
uzağa da olsa takip ediyordum aile yaşantılarını… Büyük
oğulları vardı. Bu zamana kadar baba parasıyla yaşadığı gibi
evlendikten sonra da baba parasıyla iş kurmuştu… Açtığı mobilya
mağazasının başında bir gün bile kendisi durmaz, gece gündüz orada
burada fink atardı. Her ayak vardı oğullarında… Belki de bir evin
bir oğlu diye ailesi hiç karışmıyor, hatta harcadıkça
veriyorlardı…
Ben liseyi bitirip, üniversite
için İzmir’e yollandığımda gönlüm yine kızları Nuriye’deydi…
Nuriye’nin yaşı da gelmişti doğrusu… Evlenme çağındaydı… Diyordum
ki içimden:
“Allah’ım, ya ben okulu bitirene
kadar bu kız gelin olursa, ne yaparım?”
Tek ümidim, belki kazandığım
inşaat mühendisliği bölümünden mühendis olarak mezun olursam, belki
mesleğimin hatırına kızlarını istemeye gidebilecek
oluşumuzdu…
Korktuğum başıma gelmişti… Daha
ikinci sınıfa geçmiştim ki aldığım bir haberle yıkıldım… Nuriye’yi
evlendiriyorlardı… Hem de kiminle biliyor musunuz? Parası pulu bol
olduğu için hiç mesleği olmayan tıpkı Nuriye’nin ağabeyi gibi
mirasyedi tip birisiyle.
Bu evliliğin iptal edilmesi için
neler yapmazdım ki? Canımı bile verirdim… Ama acaba engel
olabilecek miydim? Tatil boyu bu işe kafa yordum bir çözüm yolu
aradım… Hatta bir ara isim vermeden, kızın babasının iş yerine bir
mail gönderdim:
“Kızınızı, parası var diye,
mirasyedi birisiyle evlendirmeyin. İki sene daha bekleyin. Yakında
ben isteyeceğim. Sizi seviyorum.”
İsimsiz imzasız notu kim dikkate
alır ki? Belki mailim adama ulaşmamıştır bile. Çünkü şirket mail
adresi, ''spam'' bile olmuştur.
Konuyu aileme açayım dedim…
Anneme ucundan kıyısından birazcık dile getirdim. Annem daha
isimlerini duyar duymaz gözlerini dört açtı:
-Oğlum sen delirdin
mi?
-Niye anne, ne oldu
ki?
-Biz kim onlar kim? Kız
vermedikleri gibi bizim onurumuzla da oynar onlar. Baban laflarını
kaldıramaz…
-Ana, siz yine de bir gidin ne
olur? DEVAMI YARIN