“Belki evlenirsem unuturum sandım
ama olmadı. Anladım ki onu dünyada unutamam...”
Annesinin bu sözleri bana yeni
bir umut olmuştu. Ama bu durumu ustama anlatsa mıydım? Ya beni
terslerse ne yapardım. Bana gitme demişti… Bırak bu işleri
demişti…
Ama öte yandan Şirin’ime
kavuşabilmek için sisli de olsa bir ufuk aralanmıştı…
Haber bekledim günlerce… Aylarca…
Annesine gittim tekrar…
“Var mı bir haber? Mutsuz ise
ayrılmayı düşünüyor mu? Ben onu ölene kadar beklemeye hazırım”
dedim, ağladım…
Annesinin tavrı bir farklıydı bu
kez… “Bilmiyorum oğlum, kararsız durumda. Korkuyor çekiniyor” dedi…
“Sen Şirin’den ümidini kes!” diyerek kestirip attı…
Bir kere daha yıkılmıştım. Bu kez
derdimi kimseye de anlatamazdım. Çünkü bu görüşmeleri ustamdan
habersiz yapıyordum... Meğer beni gizliden gizliye arkamdan
takip ediyormuş ustam… Benim dalgınlığımdan aslında her şey
anlaşılıyormuş.
Bir gün yine ustamın eli
omuzumdaydı…
“Beni dinlememen önemli değil…
Ben kendim için değil senin için söylüyorum. Bak evlat! Hayat bir
kuru aşk peşinde harcanacak kadar kısa da değil, basit de değil…
Bak gençliğin geçti gidiyor… Senin annenin, babanın sende hiç mi
hakları yok? Senin Allaha karşı hiç mi vazifen yok? Vatanına
milletine karşı hiç mi vazifen yok… Bırak şu boş hayali de gel
dünya gerçeğine dön! Adam ol biraz. Erkek ol! Yanlış söylüyorsam
söyle!..”
-Ne diyeyim acı da olsa doğruyu
söylüyorsun ustam…
-Git annenin babanın yanına…
Onların da uygun gördüğü, senin de beğendiğin bir münasip kızla
evlen… Şu ana kadar yaşadıklarının ne kadar saçma olduğunu o zaman
anlayacaksın… Güven ustana be oğlum…
İyi ki ustama güvenmişim… İyi ki
Allah bana böyle bir usta nasip etti…
Her türlü aşağılanmayı göze
alarak evime ailemin yanına döndüm. Anam babam sağ olsun hiç yüzüme
vurmadılar…
Yaşadığım aşka pişman mıyım?
Pişman değilim. Hiçbir şeyden çekinmeden onu çok sevdim. Dünya bir
yana o bir yanaydı. Ama ustamın sözüne göre hareket ettim. Aileme
teslim oldum.
Evlendirdiler beni… Allaha
şükür eşimle de çok mutlu ve huzurluyum. Ama ondan başkasını
sevmedim sevemedim. Belki evlenirsem unuturum sandım o da olmadı.
Anladım ki onu bu dünyada unutamam… Aşk çaresiz bir hastalıkmış…
Ben bu çaresizlik içinden çıkıp hayatın gerçeklerine alışmaya
çalışıyorum...
Rumuz: “Ferhat”-Bolu