“Benim doktora bir şekilde ulaşmam lazım. Ev ya da cep
telefonunu verin de arayayım...”
Babamın gece iyileşmemesi üzerine pazar günü, Erzurum SSK Hastanesi
İç Hastalıkları uzmanı bir hekime muayene ettirdik. Hastayı
ultrasona aldı ve bağırsak enfeksiyonunun henüz sona ermediğini
belirtti. Ayrıca hastamızın talebi doğrultusunda SSK hastanesine
yatırılması ve hastamıza nasıl bir tedavi yapılmasının gerektiğine
dair bir not yazdı.
Biz de bu notu II. Dâhiliyedeki nöbetçi hemşireye verdik. Hastamızı
odaya yatırdılar ve iki ünite serum verdiler. İsmini bilmediğim bir
de hap içirdi nöbetçi hemşire.
Ve babam bazen ateşlenerek, bazen üşüyerek o iki ünite serum bitene
kadar odada kaldı. Nöbetçi hemşireye babama bir ateş düşürücü iğne
yapmasını söylediğimde dedi ki:
“Doktor beyin hastalarına onun bilgisi olmadan iğne yapamayız!”
Bu arada serum takılı olduğu andan iki saat sonra babam istifra
etmeye başladı. Bir yudum su içse istifra ediyordu. Bir kaşık çorba
içse yine aynı şekilde hemen çıkarıyordu. Uykusuz olmasına rağmen
on saniye bile uyuyamıyordu. Hasta bu hâlde iken hemşire "doktorun
izni olmadan bir şey yapamayız" diyordu.
“Peki benim doktora bir şekilde ulaşmam lazım, ne yapmalıyız?
Mümkünse doktorun ev ya da cep telefonunu verin de ben arayayım
bari” dedim.
Hemşire telefonları bilmediğini söyledi. Belki öyle söylemesi
gerekiyordu. Ama bekleyecek durumda değildim. Hemşire hanım
doktorun iletişim bilgisini vermeyince ben de gidip Acil
girişindeki nöbetçi memurdan ricada bulundum. Doktorun
telefonlarını aldım. Ama doktora telefonda bir türlü
ulaşamadım.