Amca, çocuklarını da toplamış
“ben öldükten sonra gazete almaya devam edin” demiş...
Gölhisar’da köylere de abone
çalışması yaparak büronun abone sayısını 450’ye ulaştırmıştık. Ama
hedef bin aboneydi... Bir gün “dinini öğrenip yaşayan kimse şehit
olarak teslim-i ruh eder” denildiğini işitmiştim. Bu sözü nazımın
geçtiği Süleyman Sanlı Ağabey'e söyledim. O zaten gazetemizin
abonesi idi. Abim de bu sözü, çocuklarına ve evde okuma-yazması
olmayan eşine anlatmış. “Ben öldükten sonra da gazeteye devam
edersiniz, dininizi öğrenmekten mahrum olmazsınız”
demiş...
Gün geldi abim rahmetli oldu.
Yengem onun vefatından 17 sene geçmesine rağmen gazetemizin
aboneliğini hâlâ devam ettiriyor. İnşallah ölene kadar devam eder.
Ben de çocuklarıma aynı duygularımı söyleyip "maddiyatı bahane edip
gazete aboneliğini bırakmayın" diye tembih ettim. Onlar da söz
verdiler...
Köyün birinde abone çalışması
yaparken sözümün geçeceği dini bütün yaşlı bir amcaya da anlattım.
Dedi ki: “Nasıl şehit olunur, hele bir iyice anlat”
dedi.
Ona “Sen bu gazetedeki
dinî bilgileri öğrenmek öğrendiklerini başkalarına öğretmek
niyeti ile abone olursun. Bizim Sayfa'daki dinî bilgiler,
İslâm âlimlerinin kitaplarından nakledilen doğru bilgilerdir. Siz
bu niyetle ömrünüzü bu dinin öğrenilmesi ve öğretilmesine harcamış
olacaksınız. Dinini öğrenen ve öğretenlere müjdeler var" dedim
ve "İnşallah şehit olarak ölmek nasip olur cümlemize" diye dua
ettim.