“Babamın da beni okutamadığını
anlatıp “tornacıya mı versem, marangoza mı?” dediğini
söyledim”
Ayakkabı boyarken tanıştığımız
ilkokul 5. sınıfa giden İsmaillere götürdüğümüz ücretsiz siyah
beyaz TV konusunda babası da ikna olunca İsmail çok
sevinmişti.
Ertesi günden itibaren yine her
gün emekliler parkına gelip ayakkabı boyacılığına devam ediyor, ama
gün aşırı yanıma uğruyor ayakkabılarımı boyamayı teklif ediyordu.
Para almak istemese de “emeğinin karşılığını” vererek boyatıyordum.
Bir gün İsmail’e dedim ki:
“Boya sandığın ağır. Her akşam
mahalleye kadar götürüp getirme. Akşam giderken bizim dükkâna
bırakırsın. Sabahları zaten biz senden erken açıyoruz. Korkma
boyalarına zarar gelmez.”