“Kışlanın ortasında geniş
bir avlu vardı. İç gömleği giyip gerisini meydana yığıp
yaktık...”
Astsubay okulunu bitirdikten
sonra mecburi olarak dört aylık bir piyade eğitimimiz
vardı. Onun için Ankara’da bulunan 28. Tümen'e götürdüler.
Okulumuzdan ilk defa ayrılıyorduk. Orada bizi bir koğuşa verdiler.
Ellerimize de birer yatak ve yastık kılıfı vererek “gidin
Bentderesi’nin kenarındaki boşluklardaki otlarla doldurun” dediler.
Yakın olan oralardan herkes bir şeyler doldurup geldik. Gösterilen
ranzalara serdik. Sanki birer puf yatak oldular.
Biz öğrenci olduğumuzdan koğuşta
ayrı bir yer verilmişti. Ertesi gün tüfek, çanta verildi. İlk
eğitim için başımıza bir çavuş verildi. Eğitime
başladık.
O zaman İkinci Cihan Savaşı sürüp
gidiyordu. Her şey kıt kanaat idi… Birkaç gün rahatlıkla eğitime
devam etmeye başladık. Yemekler okulda alıştığımızın onda biri
değildi. Her gün aynı çorba, aynı yemek çıkıyordu.
Genellikle kuru fasulye olurdu.
Bu hususta bir şiir de yazmıştım: