“Ben bile o genç yaşımda ablanın
o ihlaslı ağlayışı karşısında kendimi tutamayıp ağlamaya
başladım...”
Manisa’da bir gazete abone
hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum...
Tesettürlü bir şekilde
hanımefendi kapıyı açtı. Merhabalaştıktan sonra “Abla ben Akhisar’a
taşınıyorum. Sizinle vedalaşmaya geldim. Bu Tam İlmihâl’i de size
hediye getirdim, okursunuz... Ben yedi aydır sizlere gazete
getirdim, bazen erken bazen geç geldim. Sizleri belki rahatsız
ettiğim vakit olmuştur. Bir büyüğüm olarak hakkınızı bana helal
edin, belki bir daha görüşemeyiz” dedim.
Hanımefendi bana dönerek ve
hayatımda çok derin bir iz bırakan ve hiç aklımdan çıkmayan şu
cümleleri söyledi:
“A be evladım, sen ne hakkından
bahsediyorsun. Esas sen bana hakkını helal et. Bayram günleri
herkes anne babasının yanına giderken sen gazetemi getirdin. Çoğu
gün asansör arıza yapardı sen yedinci kata merdivenleri hızlı hızlı
çıkar gazetemi teslim ederdin. Soluk soluğa ter içinden
kalırdın....