“Üç ay kadar evvel Türkiye
Takvim yaprağının arkasında hayatını okudum, merak ettim...”
Dünkü hatırayı anlatmaya devam ediyoruz...
Taksici arkadaş Mehmet Emin
Tokadî Hazretlerinin kabrinden çok rahatlamış olarak dönmüştü.
Aklımda eve yetişip çocuğun bilgisayarını düzeltmek vardı.
Yolda tekrar muhabbete koyulduk.
Ona Mehmet Emin Tokadi Hazretlerini nasıl öğrendiğini sordum.
Türkiye Gazetesi Takviminde okuduğunu söyledi.
“Hayatını takvim yaprağında
okuduktan sonra o mübareği merak etmeye başladım. İçimden bilen
birine rast gelsem de kabrini ziyaretle şereflensem, diye
yalvarıyordum. Ama kimse çıkmadı karşıma. Siz direkt ‘Ahmed
Ziyâûddîn-i Gümüşhânevî Hazretleri’ der demez içimden ‘hah işte bu
yolcu bilir’ dedim ve sordum. Allahü teâlâ sizden razı
olsun...”
Daha ne dualar ediyordu ki,
adresimize de çoktan gelmiştik. Ne var ki bu sefer sohbetin
tatlılığından ayrılamıyorduk. E tabii bu arada taksimetre atmaya
devam ediyordu hâliyle… Fakat bu...