“Şimdi öküzle tarla sürme işi
bittiği gibi orak da unutuldu tarihteki köşesine
çekildi.”
Ben çocukluğumu yaşayamamış
biriyim... Ayvalı köyünde doğmuş, yedi yaşımdan sonra o köyde doğru
dürüst kalamamış biriyim. Senenin kış ayları daima okullarda
geçmiştir.
Babam rahmetli, rençperlikle
geçinen bir aile reisiydi. Onun bu işlerine daha beş altı
yaşlarında ortak olmak mecburiyetinde idim.
Öküzlerin altını temizlemek,
çeşmeye götürüp sulamak ekseriya benim işimdi. Çift sürerken
sabanın arkasında kalan kesekleri döğmek (kazma ile parçalamak)
yine ekseriya bana düşerdi.