“Cemal Amcam Kore
gazisiydi. Kore’de yaşadıklarını ben de sizlerle paylaşmak
istedim...”
Amcam Kore’de savaştayken
vuruluyor. Kurşun isabet eder etmez düşüp kalıyor… O hengâmede
kimin gözü kimi görecek ki? Harp çok müthiş… Çatışmalar bitip
de herkes kendi bölgesine çekiliyor. Bizim Türk birliği de
bölgesine çekiliyor.
Ama ölenlerini toplamaya vakit
yok. Dolayısıyla amcam da yerde yatanlar arasında… Derken amcam
inleyerek kendine geliyor. Yarı baygın hâlde bir bakıyor ki ortada
kimseler yok. Sisli bir atmosferde yanına bir asker gelip selam
veriyor. “Yaralanmışsın, dur sana yardım edeyim” diyerek amcamı
sırtına alıp bizim askerlerin bulunduğu yere getirip
bırakıyor.
Amcam kılık kıyafeti Türk askeri
olduğu hâlde tanımadığı bu kimseye soruyor:
“Çok sağ olun ama sizi
tanıyamadım efendim.”
O kimse şöyle cevap
veriyor:
“Yanımdan geçerken dualar
okuyordun ya… İşte en tepedeki ‘Çorsan şehidi’ dediğiniz kişiyim”
diyor ve kayboluyor. (Çorsan şimdiki ismiyle Yeşildal köyüdür.
Muş’un Varto ilçesine bağlıdır.)
Amcam bu şehidin yardımı
sayesinde kurtuluyor.
Bir de komutan bir gün
askerlerine diyor ki:
“Hepiniz toplanın! Türkiye’den
gelen bir gazi, size konuşma yapacak!”
Asker toplanıyor. Gazi çıkıp
konuşma yapmadan önce sesleniyor:
“İçinizde Bingöllü var
mı?”
Cemal Amcam ve birkaç kişi el
kaldırıyor. Bölgelerin ismini söyleyip soruyor:
“Bu dediğim mevkileri bilir
misiniz?”
Bazıları söylüyor. Ama Amcam
“bizim köye çok uzak değil iyi biliyorum” diyor.
Gazi anlatıyor. Bu yerlerde Rus
askerleriyle çok çetin savaşıldığını söyleyip asıl meseleyi
anlatıyor:
“Savaş anında bizim asker çok
sayıda şehit vermeye başlıyor. O sırada bir anda yeşil sarıklı
kişiler askerin içinde peyda olup askerlerin yaralarını sarmaya
başlıyorlar. Sonra bu kimseler Rus askerine saldırı başlattılar.
Öyle bir taş atıyorlardı ki her bir taşı yiyen Rus askeri yere
düşüyordu… Böyle böyle yüzlerce Rus askerini etkisiz hâle
getirdiler. Sonuç olarak Ruslar geri çekildi. Biz de arkalarından
Kars’a kadar kovaladık.” Amcamın bu hatırasını dinlerken yıllar
önce gazetemizin hediye ettiği Osman Bedrettin isimli ses kasetinde
Ruslarla harp eden Osman Bedrettin hazretlerinin gençliğinde,
Ruslara taş bulup atarken o taşları veren hocasını anlatan bölüm
hatırıma geldi. Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda olan
ülkemin her bir yanı her şehri her beldesi şehit kanıyla yoğrulmuş…
Ruhları şad olsun...
Mehmet Damarlı