“Komutanım anlatmış, babam da
her ay bana düzenli olarak harçlık göndermeye başlamıştı”
Acemi birliğinde babama yazdığım
mektubu bitirmek üzereyken gören komutanımın eline aldığı mektubumu
okurken o asil çehresi gerilmişti. Dudakları titremeye başladı.
Gözlerini benden gizledi… Hiçbir şey demeden mektubu masanın
üzerine bırakıp gitti…
Ertesi gün beni yanına çağırdı.
Dedi ki:
“Ben izne gidiyorum. Yolum da
sizin memleketten geçiyor. İstersen o mektubunu babana ben
verebilirim. Daha hızlı ulaştırmış olurum.”
Ben “Emredersiniz komutanım”
dedim. Daha sonra yanına oturtup ailem hakkında biraz bilgi istedi…
Onu o anda bir komutan olarak değil bir ağabey olarak görmüştüm… Ne
yalan söyleyeyim her şeyi anlattım…