“O gece korkumdan endişemden
değişik ruh hâllerinden sabaha kadar uyuyamadım...”
Kendi kendime sakin olmak için,
korkmamak için telkinlerde bulunarak büyük bir cesaret göstererek,
koridorun sonundaki kapıya yaklaştım ve derin bir nefes alarak
kapıyı açtım. Oh kimse yoktu… Şimdi dış kapı duruyordu karşımda…
Birinci kapıyı açıp sonuç almanın verdiği rahatlıkla bu defa en dış
kapıya geldim. Besmele çekerek o kapıyı da açtım.
Fakat ne gariptir ki karşımda
kimseyi göremedim... Sokak lambalarının loş ışıkları altında
kapının önü biraz olsun fark ediliyordu... Şöyle başımı dışarı
uzatıp iki yana göz attım. Hayret! Kimsecikler yoktu... Daha da
ileri gidemezdim. Bu kadar cesareti bile kendimde bulduğuma
şaşıyordum.
İçim ürperdi. Kapıyı çekip tekrar
daha dikkatli bir şekilde kilitleyerek koridorda geri yürümeye
başladım. Sanki korku filmlerindeki gibi arkamdan biri sessiz sakin
beni gözetliyormuş gibi bir his içimi ürpertiyordu ama bir o kadar
da mantığımı kullanarak cesaret göstermeye...