“Kulağıma bir tıkırtı geldi...
Biraz dikkat ettim, kaldığım odanın kapısı
çalınıyordu...”
Yıllar önce, öğretmen olmanın
sevinci ve heyecanıyla Edirne Kız Öğretmen Lisesi’ne giderek göreve
başlamıştım... Okulun lojmanında kalacaktım. O yıllarda lojmanın
arka tarafı, bakımsızdı. Çevreyi yabani otların kapladığı geniş bir
arazi vardı.
Burası daha önceden Öğretmen
Okulu iken, öğrenciler bu arazide tarım dersleri yapıyorlarmış.
Kaldığımız lojman iki katlı, banyosu ve mutfağı olmayan, önce bir
hol, daha sonra upuzun bir koridor ve koridorun sonunda da iki oda
bulunan bir bina idi. Odanın birinde Fransızca öğretmeni, diğerinde
İngilizce öğretmeni bir arkadaşım ve yanında Anadolu Lisesi
hazırlık sınıfı okuyan kardeşi ve ben kalıyordum.
Okulumuz yatılı olduğu için,
sabahtan akşama kadar yatakhanede öğretmen bulunması gerekiyordu.
Tabii kalan öğretmenler bayandı. Size anlatacağım olayın olduğu
gün, oda arkadaşım nöbetçiydi. Fransızca öğretmeni arkadaşım da bir
tanıdığında kalmış, o gece gelmemişti. Ben de...