Kaymakam, dosyayı görmeyip “sümen altı” yapacağına, 20 gün
kapatma cezası verir!..
Yıl 1977-1978… Erzincan’ın ilçesi Kemah’ta memurların gidip hoşça
vakit geçirebilecekleri bir yer yoktur. Başta, Mahkeme Başkâtibi
Naci olmak üzere birçok memur, bir kulüp açılması için uğraşırlar.
Kaymakam Turan Eren, kendisi için değilse de memurları için yararlı
olacağını düşünerek yardımcı olur. Ve gerekenler yapılıp açılış
gerçekleşir.
Kaymakamın kahve kültürü çok zayıftır. Oyunu, içkiyi, kumarı bilmez
de sevmez de. Maiyet memuru iken, Vali Yardımcısı, “İyi bir
yönetici, iyi briç bilmeli” diyerek, briç öğretmek istemişti de,
onu bile öğrenmemişti. Dolayısıyla, açılış günü dışında kulübe
gidip gelmiyordu hiç. Bir süre sonra, “Memurlar Kulübünde gece geç
saatlere kadar kumar oynandığı” şikâyetleri gelir. Birkaç açıkgöz,
İlçe Doktoru Kaya Gürkök’ü aralarına alıp kumarla parasını
sızdırıyorlarmış. Doktor geç saatlere kadar içtiği için, neredeyse
her oyunu kaybediyormuş.
Bunu öğrenen Kaymakam, İlçe Jandarma Komutanına kulübü sık sık
denetlemesini, kumar oynandığını tespit ederse, kapatılması için
gerekenin yapılması emrini verir. Ancak Kulüp Başkanı Mahkeme
Başkâtibi Naci ile Hâkim A.Ö. bu denetlemelere karşı çıkar. (Neden
karşı çıkarlar ki? Yasalara aykırı bir şeyler mi yapıyorlardı
yoksa!)
Bir gece, geç vakitte yapılan bir kontrolde kumar oynandığı tespit
edilir. Tutanak, ertesi gün kaymakamın önündedir. Kaymakam, dosyayı
görmeyip “sümen altı” yapacağına, 20 gün kapatma cezası verir.
Kulüp üyeleri ve özellikle kumar oynayanlar tepki gösterip itiraz
ederlerse de, geri dönmez; kararından.
Bir sabah, Adliye Mübaşiri Doğan, elinde bir yazı ile gelip,
“Kaymakam Bey, Hâkim Bey size bu yazıyı yolladı. Hemen gerekli
evrakları verecekmişsiniz, götürecekmişim” der. Alıp okur yazıyı
kaymakam. Hâkim Bey’in arzusu neymiş, bakalım: