“Ben bu akşam çocuklara ne
yedireceğim?” derken ev sahibimiz kapıyı çaldı...
Sıkıntılı günlerimiz devam
ederken parasızlıktan karşımıza çıkan fırsatı bile
değerlendirememiş, kamyon üzerinde bile Yalova’ya
gidememiştik.
Eşim her ne kadar bahane uydursa
da, arkadaşı bu durumu seziyor... Diyor ki kendi kendine: “Bu
adamın galiba parası yoktu... Yoksa mutlaka teklifimi
değerlendirirdi...”
Bu üzüntüyle Yalova’da yürürken
ne enteresandır ki babama rastlıyor... Babam ise bizim çektiğimiz
sıkıntılardan habersiz, iki elinde iki poşet dolusu erzakla evin
yolunda... Selam verip diyor ki: