Onları ardından “amin” diyerek
yolcu ettikten sonra baktım ki rahatsızlığımdan da eser
kalmamış...
Her sene Ramazan-ı şerif
geldiğinde, yâd etmeyince o günleri o saatleri yeniden yaşamayınca
duramıyorum.
1983 senesi Ramazan-ı şerif
ayının Kadir Gecesi gündüzü idi. Rahatsız idim. Ahmet Turgal Abimiz
ile pazarlama hizmetlerine çıkamamıştım. Kanarya’daki iş yerimize
Mübarek hocamız Hüseyin Hilmi Efendi habersizce saat 14.00
sıralarında ziyarete geldiler. Ben onun otomobilini kapımızın
önünde görünce çok şaşırmıştım. Hemen karşılamak için araca
yaklaşıp selam verdim:
"Aleykümselam kardeşim. Kazım Bey
siz misiniz? Biz sizin ziyaretinize geldik” buyurdular. Yan yana
oturduk. Çok yakınına gelmemi istedi. Biraz daha derken dizlerimin
kendi dizlerine değinceye kadar yaklaşmamı istedi.
Pastanemizin karşısında bize ait
boş bir dükkân vardı. O dükkânı göstererek “Burada ne yapmayı
düşünüyorsunuz kardeşim?”...