“Kardeşin: Enişte ablamı hiç
soldurma... O güller içinde en güzel, en özeli”
demişti...
İki koca yıl daha geçti ve ben de
genç değilim artık, kocadım... Eyvallah 35 yaşındayım. Sana kaç yıl
kandım ki? Doya doya seni kaç gün yaşadım? Evet yıl değil, peki kaç
gün... Ben söyleyeyim; seninle tam 261 gün
yaşadım.
Evliliğimizin birinci yılı
dolmadan daha “beni bırakıp nereye gidiyorsun” bile diyemeden,
nereye kadar gittin? Ben gelemem mi? Ah atsam şu arabanın önüne
kendimi, yanına gelemem mi?
Beş koca yıldır yanına değil
sadece mezarına gelebildiğime göre… Gül o çiçekler var ya yeni
diktiğim… Onları çıkaramadın değil mi? Yoktu o çiçekler
buralarda... Bir arkadaşım özel getirtti… Ama çiçekler içinde gül
başka, kadınlar içinde sen başkaydın…
Sen öyle bakardın ki ter donardı
yüzümde. Gözyaşı olsa yüzümde akmaz, yukarı akardı akarsa da… Zaten
yanında ağlamak bana yakışmazdı ya, yo yalan; ben birçok kez
yanında ağladım. Sana göstermedim gözyaşlarımı. O çaresiz hastalık
gelip bize de dert olmuştu…
Ve pembe hayallerimizi yarım
bırakıvermişti içimizde… Büyük bu aşkımız böyle hüsranla mı
bitecekti? Hep yanında olmaya çalıştım ama hep yanında olamazdım
ki… Ben hıçkıra hıçkırayı, senden uzaklaştıkça
ağladım.
Geçtiğimiz 2013 yılı senden uzak,
2014 yılı seni alan yıl oldu. 2012 Nisan ayında evlenince kulağına
“2071'e kadar bu aşk yaşayacak inşallah, hep yanımda kalacaksın”
demiştim. Ne büyük eşeklik etmişim, ne büyük konuşmuşum.
Kardeşin:
'Enişte ablamı hiç soldurma'
demişti... 'O güller içinde en güzel, en
özeli' demişti.
Güller ah güller, her
tarafımdalar ama sen yoksun işte... Biliyor musun her gül bana
senden haber getirir. Her gülde seni koklarım. Her gülde seni öyle
içime çeke çeke koklarım ki… Geçtiğimiz ay sinemaya gittik. Oradaki
kız oradaki erkek biziz demiştin. Öyle mutluydular
ki...
Ama yaşamak hayat bir imtihanmış!
Gözlerime baktın, sarıl bana dedin. “Hiç çıkmayalım buradan kucakla
beni, hep kucakla." Sinemanın tam ortasına haykırdım…
“Hey millet” dedim... 'Ben karımı
çok seviyorum'...
Temmuz 24 senin doğum günün! Son
10 dakikasına, sonuna bakmamıştık filmin, pasta gelmiş 24 yaşına
basmıştın... Ve sinemanın önünde kucaklaşmıştık, kucaklamıştım seni
ve kimse ayıramaz bizi demiştim. DEVAMI
YARIN