“Hatıralarımın içinde hiç
unutamadığım ve unutamayacağım birini sizlere
aktaracağım...”
Avcılık ve askerlik unutulamayan
iki arkadaşlıktır. Senelerdir ne ben onları unuttum, sağ olsunlar
ne de beni onlar. Benim grubumda o da emekli Havacı Astsubay Hasan
Otay isminde bir arkadaş da var. Asker olmamız dolayısı ile
birbirimize daha da ısındık. Ailece de gidip gelir olduk. Bir kız,
iki oğlu vardı. Oğlunun biri beden eğitimi hocası, diğeri de hava
yüzbaşısı idi. Şarkışla’da görevli idi. Bazı şeyler babadan evlada
geçermiş. Asker olan oğlu da babası gibi avcıdır. Hasan Otay
Ağabeyimiz hava fotoğrafçısıdır. Askerlikteki alışkanlığını hiç
unutmamış. Her ava gidişte fotoğraf makinesi omuzundan inmez.
Çeşitli kareleri çeker tab etmeyi de kendi en güzel şekilde yapar
arkadaşlara dağıtırdı.
Albümümdeki resimlerin çoğu ona
aittir. Onun başka bir meziyeti de bir aşçı kadar güzel yemekler
yapmasıdır. Her avda öğle yemeğimiz pişirilen kekliklerin yanında
onun enfes yemekleri de eksik olmazdı. Hele sabahleyin bize ikram
ettiği enfes salebinin tadı hâlâ damağımızda.
Ailece görüştüğümüzden evde de
rahmetli yengemize yardım etmekten zevk alırdı. Ayrıca bir de
filateli merakı vardı. Av için her zaman bir köpek beslerdi. Hemen
hemen her gün dükkânıma uğrar avdan, askerlikten hatıralar
anlatırdı. Hiç kimseye kırgınlık taşımaz, sevecen saygı değer bir
abimizdi.
Hiç unutmam bir avımızda, karlı
bir günde avlanırken farkında olmaz, kalkan kekliğe ateş edince
tüfek elinde parçalanır. Az çok ayrı mesafelerde avlandığımız için
bize bağırdı.