“Erkekler ağlamaz derler
amma ağlamaya başladım, hem de bir çocuk gibi...”
“Yusuf Bey, Nurten’e göndermiş
olduğunuz üçüncü mektubu haddim olmadan açtım. Umarım saygısızlığım
için beni bağışlarsınız. Bilmenizi isterim ki arkadaşım Nurten için
yanlış şeyler düşünüyorsunuz. Zannedersem biliyorsunuz, kalbinden
rahatsızdı İzmir’de tedavisine cevap alınamadı. Ailesi onu
İngiltere’ye götürdü. Ben de kendisinden uzun süredir haber
alamıyorum. Ondan bir haber alır almaz size yazarım. Dua
edin. Lale”
Lale’nin mektubunu okuyunca
yığılıp kaldım. Erkekler ağlamaz derler amma ağlamaya başladım, hem
de bir çocuk gibi. Saatler sonra kendime gelebildim...
Mektup yazıp Lale’ye teşekkür
ettim, dualarımın Nurten için olacağını bilmesini, istedim.
-Peki sonra ne oldu Yusuf?
-Sonrasını inan ben de
bilmiyorum. Nurten’le yazışmaya başladığımızda bir gün tekrar acı
çekebileceğimi düşünmüştüm ama acının böylesini değil. Lale’den bir
daha haber alamadım Nurten’den de...
Nurten’i düşünmekten ondan bir
haber alamamaktan çıldıracak duruma gelmiştim. Bunun daha fazla
süremeyeceğine karar verdim ve Nurten’e mektup gönderdiğim adrese
Bursa’ya gittim. Mektup gönderdiğim iş hanını bulmam çok kolay
oldu. Ve orada hayatımın en büyük şokunu yaşadım.
Mektupları gönderdiğim adreste
ne Lale ne de Nurten’i tanıyan vardı. O gün o iş hanının altını
üstüne getirdim ama onlardan en ufak bir iz bulamadım. Onlar sanki
yer yarılmış da içine girmişlerdi. Sanki bu iş hanına hiç gelmemiş
gibiydiler.
***
Aradan tam on beş yıl geçti ama
hâlâ onlardan bir haber alamadım. Bazen kendi kendime sorduğum
oluyor “yoksa ben Nurten ile Laleli bir düş mü gördüm” diye. Peki
ama düş gördüysem yıllar yılı özenle sakladığım bu elimdeki
mektupları bana kim yazdı? Kim gönderdi? Kendi kendime bu soruyu
milyon kere sordum amma hiçbir cevap alamadım...
Çıldıracağım düşünmekten. Bu
olayı kime anlatıysam bana inanmadı gülüp geçti dostum. “Olmaz
böyle bir şey sen düş kurmuşsundur, rüya görmüşsündür” diyorlar.
Sen de bana inanmadığını söyleme sakın! İşte bak bu mektuplar
Nurten’in yazdığı mektuplar bu mektup da Lale’nin yazdığı mektup.
Yalan söylemiyorum işte, görüyorsun değil mi? Bu mektuplar sahte
değil onların mektupları…
Yusuf’un elindeki sararıp solmuş
mektuplara baktım:
“Anlattıklarına inanması çok zor
ama sana inanıyorum Yusuf’um” diyebildim…
Şahin Ertürk-Kütahya