“O yıllar araştırma görevlisi
olan merhum İsmet Miroğlu’na kura çekeceğimizi söyledim...”
Efendim liseden sonra 1965-69
yılları arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde talebe
idim. Vakit namazlarımızı fakültede mescid olmadığı için en yakın
camide kılardık. Sınıf arkadaşlarımdan biri yıllar sonra,
Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı yapmış olan merhum
Prof. Dr. İsmet Miroğlu idi. Namaz kılarken; namazın farzlarına,
vaciplerine sünnetlerine yeteri kadar dikkat edemediğimi görünce
"Benim okuduğum bir ilmihal var istersen sana da ondan temin
edelim" dedi.
Böylece "Tam İlmihâl Seâdet-i
Ebediyye"nin 4. baskısına malik oldum. Bu İlmihali okuyarak
eksiklerimi telafi etmeye çalıştım. Yine camide tanıştığım fakülte
arkadaşım Mehmet Emin İnler "akşamları müsait olursanız bir subay
abinin sohbeti var beraber gidebiliriz" dedi.
Onun vasıtası ile de Yüzbaşı
Fahrettin Tacar Beyi tanıdım. Bu subay abi hem akademiye devam
ediyor, hem subaylık vazifesini yapıyor, hem de benim gibi...