“İnşallah sırada 5. sınıfa geçen
oğlum var. Nasip olursa onunla da geleceğim
İstanbul’a...”
Türkiye gazetesinin kaset
hizmetlerine başladığı yıllardı… Ben ilkokulda okuyorum kardeşim
birkaç yaşlarında… Ailecek arabamıza bindik… İstikametimiz
İstanbul, aracımızdaki kasetçalardan, Aziz Mahmut Hüdai
hazretlerinin kasetini dinliyoruz… Bitiyor tekrar başlıyor.
Bıkmadan usanmadan her defasında aynı heyecan içinde dinleye
dinleye geliyoruz...
Nice zaman sonra Harem tarafından
uzaktan denizi görünce bizde bir sevinç bir neşe… İstanbul
gördüğümüz yok ki o zamanlar.
Sora soruştura döne dolaşa
saatlerce türbeyi aradık. Arabada hayatından kesitler dinlediğimiz
Aziz Mahmut Hüdai hazretlerinin kabrini kimseler ne duymuş ne de
gitmiş… Nihayet uzun aramalardan sonra bir yokuşu işaret ettiler
“aha şurada bir yatır var ama kapalı; kimdir bilmiyoruz”
dediler.