“Kendisine tövbe-i Nasuh
yaptırdım. Kelime-i şehadeti ikrar ettik. Ben söyledim o tekrar
etti...”
Gerçekten de hepimiz biliyorduk
ki babamın ciğerleri artık bitmişti. O kadar ki su yerine neredeyse
alkol alırdı... Yarı ömrü yatakta, yarı ömrü hastane köşelerinde
geçti. Hep üzüldüm babam için... Çünkü dediğim gibi o varken bile
onsuz büyüdük biz. İnşaatlarda yetiştim ben. Çalıştım çabaladım.
Ekmeğimi taştan çıkardım. Çok şükür babamın aksine, ağzıma bir
damlası girmedi alkolün... Namaz kılmayı da mahalle camisinin
imamından öğrendim. Artık...