“Vatan müdafaasında
Ermenilerle olan mücadelede bu üç husus şahidimdir..”
Sürgüne gönderilen ilim irfan deryası Seyyid Masum Efendi Balıkesir
Soma’da hazinesinde olan malumatları (bilgileri) onlara verince
sevenleri çoğalır. İki yıl süren bu ikametten sonra Balıkesir
Sındırgı’ya gönderilir. Burada da bir müddet kaldıktan sonra yeni
bir talimatla Marmaris’e gönderilir. Burada yerleşim yerinden
uzakta bir tepede ahşap bir evde tam dokuz yıl kalır. Nihayetinde
son bir talimatla Ankara’ya gönderilir, Hacettepe’de İstiklal Marşı
Şairi Mehmet Akif Ersoy’un kaldığı Taceddin Dergâhı'nda ikamet
eder. Seyyid Masum Efendiyi ziyarete gelenleri merak eden Mehmet
Akif (Ersoy) tanışmak arzu eder ve kısa zamanda büyük bir âlim
olduğu kanaatine varır. Ziyarete gelenlere şair; üslubu ile
“Vallahi masum efendi, billahi masum efendi” diyerek Seyyid Masum
Efendinin masumiyetinin hakikatini ifade etmeye çalışır. Bu meyanda
(bu arada) Ankara’da hukukçu olan akrabası İbrahim Bey kendilerini
ziyaret eder yaşadıkları ile bilgi sahibi olur. Çok müteessir olan
(üzülen) İbrahim Bey bu duruma çare arar. Bununla alakalı Mareşal
Fevzi Çakmak Paşa’yla görüşmeye karar verir. Zahmetli ve uzun bir
gayretten sonra bunda muvaffak (başarılı) olur ve Seyyid Masum
Efendinin durumunu bütün tafsilatıyla (detaylarıyla) arz eder.
Mareşal Fevzi Çakmak Paşa bu durumla çok alakadar olur ve Seyyid
Masum Efendi'yi tanımak istediğini söyler. Bu durumdan büyük bir
memnuniyet duyan İbrahim Bey hemen kabul eder.
Gazete Oku Mobil Uygulama
Uygulamadan Takip Edin.