“Buranın bir alışveriş
mağazası olabileceğini düşündü. Herkesin aksine çekinerek
girdi...”
Şimdi Almanya’da bulunmak kolay
elbet… Şimdi teknolojiyle dans etmek de var ülkemizde. Ama biz
bundan otuz kırk sene öncesine Türkiye’den Almanya’ya “gurbetçi”
olarak giderken bu şimdi çoğumuza fıkra gibi gelecek hayatları bir
gerçek olarak yaşadık…
Zaman zaman sizlerle paylaşmak
istediğim anılardan bir tanesini gönderiyorum. Kahramanımızın adı
"Hüseyin" olsun...
“Bir cumartesi sabahı trene
binerek Frankfurt’a gitti Hüseyin… İstasyonda trenden indi ama
nereye gidecek, nerede gezecek bilemiyordu. Yüksek tavanlı, çeşitli
bölümleri olan kapalı tren garında resmen bir insan seli vardı.
Kalabalığa karışarak herkesin gittiği yöne doğru ilerledi. Caddeye
bakan bir kapıdan çıktı. Herkes bir taraflara gidiyordu. O da
bozuntuya vermeden karşıdaki caddeye geçerek ilerledi. Hem
ilerliyor hem de durup vitrinlere bakıyordu.
Burada Darmstadt’a göre daha
değişik ve büyük binalar vardı. Bazı binalara kalabalık insanlar
girip çıkıyordu. Gene böyle büyük bir binanın önünden geçerken
kapıdan içeri baktı. İçeride herkes alışveriş yapıyordu. Geri
çıkarak binaya karşıdan bir baktı; acaba burası ne olabilir diye
aklından geçirirken binanın üzerindeki “Kaufhalle” (büyük mağaza)
yazısını gördü.