“Yangından kurtarır gibi
dükkânın dışına alıp aceleyle kepenkleri indirip kapıyı
kilitlediler...”
Gazetemiz sayesinde, hâtıraların
ne kıymetli olduğunu fark ettim. Ben de sizinle yıllar geçtiği
hâlde unutamadığım annemin vefatıyla ilgili o acı günümü
paylaşacağım... Elbette ölüm ve ayrılık biz insanlar için ama insan
ne kadar büyürse büyüsün içindeki özlem hep taze kalıyor…
Bundan tam dokuz yıl önce idi.
Babam annem ve üç kız kardeşimle biz de mutlu ve huzurluyduk. Annem
dördüncü hamileliğinin son günlerini yaşıyordu.
O sabah sancısı olmadığı hâlde
“doğum günleri geçti” diyerek annemi hastaneye götürmüşlerdi.
Bizim bir tuhafiye dükkânımız
vardı. Ben ve arkadaşım dükkânımıza gittik. Bu arada heyecanla
annemden müjdeli bir haber bekliyorduk. Üstelik doğacak olan
kardeşimiz için de alacağımız hediyelerin hayallerini
kuruyorduk...