“Bu hatırayı kime anlattıysam,
‘bunu herkese anlat’ dediği için size de anlatmak istedim...”
O gün akşam iş çıkışında “Mehmed
Emin Tokadî Hazretlerini ziyaret edeyim” diye bir istek doğdu.
Mesai çıkışı ziyaret niyetimize göre hareket ederken o vakit yaşı
küçük evladımızın bilgisayardaki oyun sistemi ile ilgili ciddi bir
problem yaşadığını söyleyen annesi acilen eve gelmemi talep
etti.
Tabii bu durum, çocuk
psikolojisinde haklı olarak hırçınlaşmaya da temayüllü bir vaziyet
olduğundan “etrafına üzüntü de verebilir” endişesi ile bizim taksi
tutarak eve doğru yola çıkmamıza sebep oldu.
Asıl anlatmak istediğim mevzu, tam da binmiş olduğum bu taksinin şoförü olan arkadaşla sohbete başladıktan sonra başlıyordu zaten. İstanbul'u bilenler söz konusu mesafeyi de az çok bilir...
İstikametimiz Sirkeci Meydanı'ndan Fatih Camii yanı idi. Sahil yolunda ilerlerken “Memleket neresi?” diye sordum. “Gümüşhane” dedi. “Peki hemşehriniz olan Ahmed Ziyâûddîn-i Gümüşhânevî Hazretlerini hiç ziyaret ettiniz mi?” dedim. “Duydum ama...
Asıl anlatmak istediğim mevzu, tam da binmiş olduğum bu taksinin şoförü olan arkadaşla sohbete başladıktan sonra başlıyordu zaten. İstanbul'u bilenler söz konusu mesafeyi de az çok bilir...
İstikametimiz Sirkeci Meydanı'ndan Fatih Camii yanı idi. Sahil yolunda ilerlerken “Memleket neresi?” diye sordum. “Gümüşhane” dedi. “Peki hemşehriniz olan Ahmed Ziyâûddîn-i Gümüşhânevî Hazretlerini hiç ziyaret ettiniz mi?” dedim. “Duydum ama...