“’Peki o zaman bu ufaklığı sevdim ancak bir şartla okula
alabilirim, çok çalışkan olması lazım...”
Uçurtma şenliğinin sevincini yanımda babamın olmayacak oluşu
gölgeliyordu. Ama canım dedem bendeki bu üzüntüyü anlamış ve
demişti ki:
“Beni yanında görmek istemez misin?”
“Bizimle gelir misin dede?”
“Elbette...”
Hafta sonunda dedemle şenliğe katıldık. Nasıl sevindim kelimelerle
anlatamam. Aradan yıllar geçtiği hâlde o sevinci hâlâ yaşıyorum.
Dedesiyle gelen tek kişi bendim ama bu hiç umurumda değildi.
Hatta o gün uçurtma şenliğinde bütün çocuklar benim yanıma
gelmişti. Aslında onlar dedemin yanına geliyorlardı. Çocukların,
uçurtmayı tutan dedemi görünce, gözlerini kocaman kocaman açıp
dedeme baktıklarını gördükçe gülmekten ölmüştüm. İşte böylece
herkese kanıtlanmış oldu ki, benim çoğu kişinin babasından daha
babacan bir dedem vardı.