“Kızımı kırmamak için gidip bir
otomobil aldık. Artık hayatımız daha da renklenmişti”
Hatıramı anlatmaya bugün de
devam ediyorum... Kızım bu iş yerinde tam iki sene çalıştı.
Atölye sahibi genç bekârdı. Kız
kardeşleri de vardı. Kızım iki sene sonra oradan ayrılıp, kendisi
gibi o da oradan ayrılıp kendine iş yeri açan Muharrem isminde
birinin yanında çalışmaya başlamıştı. Haftalık az diyerek
ayrılmıştı. Bu Muharrem isimli yeni patronu da dürüst bir gençti.
Beni çok sever ve sayardı. Kızımızı, kendi öz bacısı gibi gözetip
kolluyordu. Kalbim rahattı. Emekli olmama az bir zaman kalmıştı.
Eşimle bir daire alma hayalleri kuruyorduk. O günlerde kızım bir
kurstan sonra ve ehliyet aldı. Bu arada ev telefonuna da kayıt
olmuş. Telefon evimize bağlanınca haberim oldu.
Emekli olduğumda aldığım
ikramiye o yıllarda orta halli bir daireye yetecek kadardı. Emekli
parasıyla daireye niyetlenirken kızım yalvarıp bir araba alalım
deyince kıramadım. Dedim ya, bir dediğini iki etmiyoruz. O'nu
kırmamak için...