“İnşaatta gece bekçisi yangın
çıkarmış, yangında bütün kereste ve malzemeler yanmıştı...”
Şimdi çocuklarının yanında
yaşayan yaşlı bir ihtiyarım... Ben on beş yaşımda iken gurbete
çıktım. Ailem beni okutamadığı için inşaatlarda çalışıp usta oldum.
Askerlik dönüşü kendi imkânlarımla kendime uygun bir evlilik
yaptım.
Geçimim ağırlaşınca hanımın
altınlarını satıp o yıllarda Türkiye’den işçi götüren Türk
müteahhitlerden birisinin işçisi olarak Arabistan’a işçi olarak
gittim. Burada bir seneden biraz fazla çalıştım ama şirket paramızı
ödeyemiyordu. Alamadığımız paralarımız için şirketi mahkemeye
verdik. Mahkeme tam 11 ay sürdü. 15 ayda kazandığımızı o bekleme
süresindeki 11 ayda bize tekrar harcatmış oldular. Elimiz boş
olarak Türkiye’ye döndük.
Ülkeme döndükten sonra
memleketteki tarlaları falan satıp ağabeyimle Ankara’ya
geldim... Öğrendiğim şekliyle inşaat yapmaya başladım. Kat
karşılığı İncirli’den arsa aldım. Hafriyatına başladım... Arsada
öyle büyük bir kaya çıktı ki, bir hafta, dozer, kompresör
çalıştırmak zorunda kaldım. Şansa bak sermayenin neredeyse üçte
ikisini bitirdim. Perişan bir hâlde inşaat işine devam ettim.
Nihâyet inşaat başlamış, birinci kata gelmiştik...
İşler aksi gidince gidiyordu...
İnşaatta gece bekçisi yangın çıkarmış, yangında bütün kereste ve
malzemeler yanınca, ağlamamak için kendimi zor tuttum ama oturup
kara kara düşünmekten kendimi alamadım. Ne yapacağımı
şaşırmıştım...