“Benden sonra da inşallah çocuklarım bu birlikteliği devam
ettirecek alışkanlığı kazandılar...”
Çocukluğumda başlayan Türkiye Çocuk ve Türkiye gazetesi
okuyuculuğum bir dostluğa dönüştü. Üniversite bitirip mesleğe
atıldığımda da yine gazetemle birlikteydim. Öğretmen oldum;
evlendim. Türkiye yayınlarıyla bağım hemen hiç kopmadı.
Yıllar geçti 2 çocuğum oldu. Ben nasıl Türkiye yayınlarıyla
büyüdüysem; düşüncelerim, yaşantım, sahip olduğum kimlik ve
karakterim Türkiye yayınlarıyla şekillendi, yoğruldu ise çocuklarım
da aynı şekilde büyüsünler istiyordum ve nitekim öyle de oldu,
oluyor...
Şimdi gençliğimde yaşadığım durumu, harçlığımla gazete alma
olayını, aynen oğlumda görüyorum. Oğlum, her gün kendi harçlığı ile
kendi iradesi ile gider ve gazetesini alır, okur... Sırf onda böyle
bir alışkanlık gelişsin diye bir süre bayiden gazete aldım. Çünkü
istiyorum ki, aynı benim gibi çocuğum da kendi iradesi ve
harçlığıyla gidip gazetesini alsın ve okusun. Gazete dağıtıcısı
arkadaş sağ olsun getirip her gün kapıya bırakıyor şimdi yeniden.
Abone olmanın ayrı bir güzelliği ve keyfi var.
Benim istediğim bu ayrıcalıkla birlikte kendi iradesiyle kendi
emeği ile ve kendi harçlığı ile de gidip gazete alması. Tabii ben
de onu harçlıksız bırakmıyorum... Kendi gençliğim döneminden kalma
gazete ve dergimizin verdiği kitapları, o yıllara ait evliya ve
kahramanları anlatan kasetleri de zaman zaman ailece birlikte
izliyor, dinliyoruz...
Bugün geriye doğru baktığımda Türkiye yayınlarıyla birlikteliğim
yaklaşık 30 yıl olmuş..