Bizi afallamış gören dükkân
sahibi “siz Türkiye gazetesinden gelmiyor musunuz?”
dedi...
Geçen yaz, bir cumartesi günü
gönüllü olarak çıktığımız Türkiye gazetesi abone çalışması için
Fatih’e gitmiştik. Önce gazete bürosunda kahvaltı yaptık. Sonra her
zamanki gibi ikili gruplara ayrılıp bize gösterilen bölgede Murat
adlı bir abiyle işe koyulduk. Birlikte çıktığımız abinin de, benim
gibi çok fazla tanıtım tecrübesinin olmadığını fark ettim ama
kendimize güvenimiz fazlasıyla yerindeydi. Başladık esnaf esnaf
gezmeye...
Epeyce bir süre çaba göstererek
yılmadan gezdik. Elimizden geldiğince güler yüzlü bir şekilde
tanıtımımızı yapıyorduk. Buna rağmen maalesef ki her girdiğimiz
esnaftan olumsuz ve sert tepkiler alıyorduk. Bir tane abone dahi
bulamamıştık ve artık geri dönme saatimiz yaklaşıyordu. Benim ve
Murat abinin bu durum karşısında morallerimiz ciddi şekilde
bozulmuştu. Önceki kadar motive olmasak da kendimizi toparlamaya
çalıştık ve o günkü son dükkâna doğru yöneldik.
Tam o esnada
kendimize...