Konuşmakta zorlanıyor,
düşüncelerimi toparlayamıyordum. "Taksi… Taksi…” diyebildim.
Akşehir Öğretmen Okulunda
öğrenciyim. Yıl 1974 olmalı…
Dokuz günlük bayram tatilinde
memlekete gitmemiştim. Evci arkadaşlar tatil süresince dairelerinde
kalabileceğimizi söylediler. Alt sınıflardan Ahmet’i de yanıma alıp
girdik daireye. Böylece birkaç gün de olsa yatılı okulun kurallı
hayatından kurtulacaktık.
Hayat iyi gidiyordu. Yeme, içme,
ısınma her şey güzel… Bir gün banyo yapmak geldi aklıma. Sobayı
yaktım. Ahmet’e söyleyip girdim banyoya. Birden başım döndü. Ne
olduğunu anlamadan hayal meyal düştüğümü hatırlıyorum.
Meğer sobadan sızan duman buhara
karışmış. Oksijensiz kalarak baygınlık geçirmişim. Yani ölüme giden
yola girmişim...