“Benim de bir hatıramın çıkmasını
çok arzu ediyorum. Bu arzumu kırmazsanız çok memnun
olurum...”
Hayatım Roman köşesini okudukça zevk alıyorum. Ben de bu köşeye bir şeyler yazmak istedim. Başımdan geçen öyle olağanüstü bir maceram yok ama bu köşede yazımın çıkmasını çok arzuluyorum. Yayınlarsanız beni çok mutlu edersiniz.
Hayatım Roman köşesini okudukça zevk alıyorum. Ben de bu köşeye bir şeyler yazmak istedim. Başımdan geçen öyle olağanüstü bir maceram yok ama bu köşede yazımın çıkmasını çok arzuluyorum. Yayınlarsanız beni çok mutlu edersiniz.
Ben şimdi liseye giden bir genç
kızım. Doğarken prematüre bebek olarak, erken doğum ile dünyaya
gelmişim. Çok küçük mini minnacık olduğumdan dolayı beni ellerinde
taşıyamazlar minder veya yastık üzerinde tutarlarmış.
Ben hiç anne sütü içemedim.
Eczanelerde satılan mamalar ile hayata tutunmaya
çalışmışım.
Aslında prematüre bebeklerin
beslenmesi açısından anne sütü hayat kurtarıcı nitelikteymiş. Her
bebeğin annesinin sütü diğerinden farklı özellikte olduğu için her
bebeğin annesinin sütü de kendi bebeğine özelmiş. Bu yüzden
annesinin sütüyle beslenen prematüreler daha hızlı büyüyormuş.
Kısaca annelerle bebekleri arasındaki bağın güçlenmesi ve bebeğini
daha çabuk benimsemeleri açısından emzirme ve anne sütü çok
değerliymiş.
Bu arada ailemin maddi yönden
geliri zayıf olduğu için dedem bize yardım etmiş. Dedemin aldığı
mamalar ile beslenmeye gayret etmişim.
Aradan biraz zaman geçip de şöyle
ele avuca gelmeye başlayınca da vücudumun bir pelte gibi olduğunu
görmüşler. Kemik ve kas gelişimim tam olmadığı için olsa gerek hiç
dik oturamıyor, devriliyordum; bedenimi istediğim gibi
kullanamıyordum.