Üç, dört yaşlarındayım henüz.
Akseki’ye yaya dört saat uzaklıktaki Gödene (Menteşbey) köyü… İki
odalı evimizin bir odasında Mevlüt amcam kalıyordu eşiyle, bir
odasında biz… Salon kısmında bir tezgâh vardı. Bir dokuma tezgâhı…
Amcam, o yıllarda adına “kaput” denen bir bez
dokuyordu.
Akseki’den kır eşeğimize
yükleyip getirdiği iplikler bitinceye kadar gece gündüz
demeden...