“Biz yediğimiz ve içtiğimiz
şeylerin ne olduğunu tadından ve kokusundan
anlıyoruz...”
Babası da Körler Okulunun
müdürüydü... Merhametli ve herkesin yardımına koşan iyi kalpli
müdürün küçük kızı da aynı okulda öğrenciydi. Komşumuz ve
arkadaşımız olan kızıyla görme üzerine merakımızı giderecek
konuşmalar yapıyorduk.
-Her şeyi elle tanıyıp
kulaklarınla mı yorumluyorsun?
-Renk deyince neyi
hatırlıyorsun?
-Bilmem... Sizin söylediğiniz
gibi kabul ediyorum ama ben renkleri bilmiyorum. Gözüme hafif bir
ışık geliyor. O da gündüz dediğimiz zaman diliminde. Başka da bir
şey görmüyorum. Biz yediğimiz ve içtiğimiz şeylerin ne olduğunu
tadından ve kokusundan anlıyoruz. Ama nasıl bir şey olduklarını
bilmiyoruz, derdi...