“Ağzımdan, burnumdan gelen sımsıcak kanlar şahidim
olsun ki, burası dünya değildi!..”
Hiç
trafik kazası geçirdiniz mi? Allah göstermesin. Allah kimsenin
başına vermesin.
Ama
trafik kazaları hayatımızın hemen yanı başındadır. Hemen her gün
okuruz, duyarız. Hatta kamera kayıtlarından izleriz, yüreğimiz
ağzımıza gelir.
Size kaza sonrası beyin kanaması geçiren bir
hastanın yaşadığı hâli dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım…
“Hadi canım sen de nereden biliyorsunuz?” mu
diyorsunuz?
E
bilmem mi, ben geçirdim o kazayı… Beni kaldırmışlar acil olarak
hastaneye…
Yıllar önce yaşadığım o kazayı ve kaza sonrasını
kazazede olarak sizlere anlatıyorum...
Ölümü nereden bilsin ölmeyen kimse? Bir anda bütün
dünyanız allak bullak… Bütün programlarınız, düşünceleriniz,
hedefleriniz stop… Sadece ölüm var karşınızda… Öyle ki, ya birkaç
saat, ya birkaç saniye…
Kim
olursanız olun… İster veli, ister deli; ister dinli, ister dinsiz…
Hırsız, yankesici, kumarbaz… O an için yapacağınız tek şey var…
Allaha yalvarmak:
-Allah’ım kurtar beni!..
Çünkü sizi bekleyen kesin ve kati bir son var
hemen önünüzde…
-Neredeyim ben?
İnlemeyle mırıldanma arası bir şey… Sessiz bir
mırıldanış sadece… Dünya dedikleri koşuşturmaların yaşandığı
gezilen tozulan yer burası mı?
Ağzımdan, burnumdan gelen sımsıcak kanlar şahidim
olsun ki, burası dünya değil… Fizikte tarif edilen, gözle görülen
elle tutulabilen hiçbir şey yok etrafımda… Tutmak istediğim her
şey, toz bulutu hâlinde yok oluyor… Görmek istediğim eşyaya,
bakışlarım değdiği an ürküp kaçışıyorlar… Kulağıma bazı telaşlı
sesler geliyor. Ama nereden ve nasıl geldikleri
meçhul…
Tıpta buna “şuur kaybı” diyorlarmış… Peki, şuurum
yerine geldiği zaman her şey yine eski hâline dönecek
mi?
Beni hastaneye götürenler “kendini bırakma!”
diyorlar sık sık… Ancak işittiğim sözleri beynim algılayamıyor,
aklım yorum yapamıyor. Kendi elimde mi kendimi bırakmamak?
Uçurumdan aşağı yuvarlanan insanın “düşmeyeceğim” demesi sonucu
değiştirir mi?
Arabanın arka koltuğunda, başım arkadaşımın
dizlerinin üstünde. Uyku ile baygınlık arası hâldeyim… Gözlerim
açık ama ne bakıyor ne görüyor.
Gördüklerim görülmeyenler, hissettiklerim
hissedilmeyenler… DEVAMI YARIN