“Adamcağızın yanında bulunan üç
dört yaşındaki kız çocuğu da dikkatimi çekmişti...”
O yıllar hastanelerin uzmanlık
isimleri ismi şimdiki gibi güncellenmemişti. Örnek olarak Kadın
Doğum Uzmanlığının adı “Nisaiye” idi. İç Hastalıkları Uzmanına
“Dâhiliye Mütehassısı” deniliyordu. Genel Cerrahinin ismi de
“Hariciye” idi.
Türk Edebiyatında Peyami
Safa’nın “Dokuzuncu Hariciye Koğuşu” isimli eseri de
meşhurdur.
Günümüzde birçok kelime
değiştirildiği gibi tıbbi literatürde de birçok değişiklik
yaşandı.
Ben o yıllarda genç bir Genel
Cerrah olarak nöbetimdeydim. Hastanenin II. Hariciyesinin ilâç
kokan sessiz koridorları, akşamın alaca karanlığıyla birlikte,
feryat figan çınladığında, nöbetçi odamdan fırladım.