Yıl 1953 idi, galiba beş
yaşındaydım. Bir gece uyurken ağabeyim, beni uyandırdı. “Mustafa
uyan bak sana bal getirdim” dedi.
Ağabeyim, pazarlarda
zahirecilik yapan Necmi Amca'nın sergisinde çalışıyordu. Ablam bir
çay kaşığı verdi. Ben uykulu bir şekilde sevinçle kaşığı daldırıp
bir kaşık bal ağzıma attım. Ama ben tatlı tatlı ağzımda
erimesini beklerken, ağzıma bir acılık yayıldı bu da yetmezmiş gibi
ağzım köpürmeye başladı. “Abi bu ne biçim bal?” demeye kalmadı,
ablamla beraber gülmeye başladılar. Hemen ağzımdakini tükürüp,
ağzımı yıkamaya koştum.