Gazetecilere “casusluk”la suçlanan “haber” yüzünden ağır müebbet istenen memlekette, “katliama hazırlık”ta yakalanmış canlı bombalara daha hafifi istenmiş!
Kemal Göktaş’ın haberi derin adaletsizliğin, dengesiz terazinin bir yüzünü ortaya koyuyordu; tabii hayattaki “adaletsizlikler” bunlardan ibaret değil.
Ama bu karşılaştırma bizi sadece irkiltir, üzerine konuşuruz, çarpıcıdır lakin şu sorunun cevabı olmaz:
“O vakit canlı bombaya daha da ağırı veya daha iyisi, gazetecilere 15, 10, 5 yıl hapis olsaydı, kabul mü?”
***
Mesele gazetecilere, habere biçilen cezanın ağırlığı değil; gazeteciliğin, haberciliğin “casusluk” denerek cezaya tabi tutulması.
Yalan haber, hakaret, kişi haklarının ihlali gibi sık rastlanan “gazetecilik suç ve kabahatleri”nden söz etmiyoruz.
“Doğru haber”in, haber değil, doğrudan casusluk-terör kapsamına alınmasından söz ediyoruz.