Sahnedeki sunucunun fıkralar anlatarak konukları eğlendirmeye
çalıştığı sırada, tüm bakışlar aniden kapıya çevrilmişti.
Herkes yakaları kalkık pardesüsü, fötr şapkasının altındaki sert
bakışlı yüz ifadesiyle, Casablanca
filminin ölümsüz aktörü Humphrey
Bogart’ı andıran o kişiye bakıyordu.
Kararlı adımlarla sahneye ilerledi ve şapkasıyla herkesi
selâmladıktan sonra, hafızama adeta mıh gibi yerleşen o
konuşmayı yapmaya başladı.
Salonda ne kadar varlıklı işadamı, ünlü avukat, doktor ve serbest
meslek sahibi varsa isim isim sayıyor, parmak sallayarak
“Bugüne kadar sizi yetiştiren okulunuz için ne yaptınız?
Hangi taşın altına elinizi koydunuz” diye soruyor,
hepsinden ne kadar para tahsil edeceğini söylüyor, vermeyeni tüm
camiaya teşhir edeceğini duyuruyordu!..
* * *
Yanımdakilere Bogart’ın beyaz perdede
canlandırdığı sert karakterleri çağrıştıran bu öfkeli kişinin kim
olduğunu sordum.
“Okulumuzun efsanelerinden değerli ağabeyimiz Muhittin
Gelgin” dediler.
O günden sonra Vefalıların hem korktukları, hem de büyük sevgi ve
saygı duydukları Muhittin ağabeyle dost olduk.
Her sabah işe gider gibi okula geliyor, eksikleri, öğretmen ve
öğrencilerin ihtiyaçlarını tespit ediyor ve bunları karşılamak için
hepimize görevler veriyordu.
Öylesine dürüst bir insandı ki, okulda yediği öğle
yemeklerinin parasını bile hemen muhasebeye
ödüyordu!..