Casuslukla suçlanan şarlatan Reza Zarrab,
Amerika’dan yakın adamlarına gönderdiği notlarda,
cezasını çektikten sonra Dubai’de yaşamak
istediğini yazmış.
Peki neden Dubai?
Hemen söyleyeyim;
Reza’nın Dubai’de bir “şekercisi” var da
ondan!
“Bu şekerci de nereden çıktı?”
diye sorduğunuzu duyar gibiyim. O halde anlatayım:
* * *
80’li yılların ikinci yarısı…
O yıllarda altın ithalatının serbest olmamasına karşın
Kapalıçarşı’da külçe külçe altın satılıyor!
Mali polis operasyon yaptığında da külçelerin, vatandaşın yastık
altındaki altınlarının eritilmesiyle üretildiği söyleniyor.
Oysa gerçek çok farklı!
Türkiye üzerinden Batı’ya giden uyuşturucu paraları
İsviçre’de toplanıyor, döviz ve altına çevrilerek
aklanıyor!
Dövizler hayali ihracatın karşılığı olarak
resmi yoldan, yani bankalar kanalıyla Türkiye’ye indiriliyor.
Altınlar ise Zürih’ten kalkan uçaklarla önce Bulgaristan’a,
oradan da İstanbul’a giden otobüslerin zulalarına (gizli bölme)
yerleştirilerek, Kapalıçarşı’ya gönderiliyor.
Döviz ve
altın trafiğini, İsviçre’de yaşayan Lübnan asıllı Muhammed
Şekerci’ye ait Schakargo şirketi, bu ülkedeki Türk döviz ve altın
kaçakçılarıyla işbirliği halinde yürütüyor.
Bu ünlü
Türklerden biri de, “Berber Yaşar” lakaplı Yaşar
Aktürk.
Dürüstlüğüyle ünlü Mali Polis Müdürü Sadettin
Tantan’dan aldığım bilgilerle harekete geçiyor ve kamera
ekibiyle birlikte İsviçre’ye uçuyoruz.