70’li yıllar.
Televizyon yayınları TRT’nin siyah-beyaz tek kanalından
yapılıyor.
Günün birinde TRT Televizyon Dairesi
Başkanlığı’nca milli havayolumuz THY’nin
belgeselini haziırlamakla görevlendiriliyorum.
Bu amaçla birçok uçuşa katılıyor, iniş-kalkış anları haricinde ve
pilotların izin verdikleri ölçüde görüntüler alıp, röportajlar
yapıyorum.
Bu çalışmaların birinde o tarihteki filonun en gözde uçaklarından
biri olan DC-9 (McDonnell-Douglas firması üretimi) uçağıyla
İstanbul’dan Ankara’ya uçuyoruz.
Soldaki kaptan pilotun adı; Yılmaz Ülger, sağdaki
2’ncinin ise; Aydın Tekkoç…
Ikisi de Türk Hava
Kuvvetleri’nde savaş pilotu olarak binlerce saat uçtuktan sonra
THY’ye geçmiş, son derece deneyimli, gözde pilotlar…
* * *
Yılmaz Ülger daha ilk bakışta, kabindeki (cocpit) aletlere ve
sivil havacılık kurallarına hakimiyetiyle filmlerdeki pilotları
çağrıştırıyor. Ayrıca fiziği de ilk James Bond Sean Connery’i
andırıyor.
Aydın Tekkoç da güler yüzlü, babacan, tanıştığı kişiye hemen güven
veren dünyalar iyisi bir insan. Üstelik çok şakacı…