Oteldeydik. Uyuyorduk.
Ansızın bir ses böldü uykumu.
Saate baktım, gecenin bitmek üzere olduğunu
gösteriyordu.
Kulak verip dinledim.
Yandaki odada uykusu kaçan birinin açtığı
televizyondan geliyordu.
Anladım ki, uykusuz komşu bant yayından “O”nun
konuşmasını dinliyordu.
Konuşma dediğim lafın gelişi. “O” her zamanki gibi
meydan okuyordu:
“Eyyy…”
O anda nedendir bilmem, aklıma Engin Turgut’un, Gezi’de
yitirdiğimiz Ali İsmail Korkmaz’ın anısına yazdığı
dizelerden hatırlayabildiklerim geliverdi:
* * *
Gülün kokusundan, zeytin veren ağaçlardan,
şairlerden, şaman ve yaman sözlerden,
Mektuplardan, kitaplardan, soru soran çocuklardan,
Ağlayan annelerden, şarkıların mavisinden,
Yeryüzünden, gökyüzünden, insan olanın nefesinden,
Felsefeden, heykellerden, kardeşliğin iyiliğinden,
Gençlerden, düşünenlerden, el ele sevgililerden,
Deniz ve arkadaşlarından ve gür ormanlardan,
Aynadan, akıldan, sanattan, hayattan, koşan atlardan…