Sizin de dikkatinizi çekmiştir. Artık Ekrem İmamoğlu nereye
giderse, karşısına bir provokatör çıkarılıyor.
Amaç onu sinirlendirmek ve oluşacak görüntüleri montajlayıp
servis ederek vatandaştaki “Ne sabırlı adam, hiç kızmıyor,
sinirlenmiyor, en olumsuz durumlarda bile kucaklayıcı, barış dolu
mesajlar veriyor” şeklindeki kanaati tersine çevirmek.
Son olarak cuma namazına gittiği caminin girişinde bir militan
“PKK”lı diye bağırıp tahrik etmeye çalışmış. Cemaat de İmamoğlu”nu
hep birlikte alkışlayarak tepkisini göstermiş.
Bu haberi okurken “Bakalım 23 Haziran’a kadar daha hangi
iftiraları atıp ne tür vicdansızlıklar sergileyecekler”
diye düşünmekten kendimi alamadım. Bu arada aklıma hedefi olduğum
benzer bir karalama operasyonu geldi…
★★★
“Ünlü gazeteci Uğur Dündar’ın daha önce soyadı
‘Dindar’mış!
Anlayacağınız, soyadından sadece bir harf
değiştirmiş!
Bir harf değişikliği bile, anlamı ne kadar farklılaştırıyor değil
mi?
‘Uğur Dündar, ailesinden gelen ‘Dindar’ soyadını ‘Dündar’
olarak değiştirdi. Bu tek harfti ama, bu önemli değişiklik,
yakışıklı ve gözü yukarılarda yeni bir televizyoncu için önemliydi.
Din düşmanı olduğundan değil elbet. Dindar algılanmayı uygun
bulmadığından!..”
★★★
Okuduğunuz yazı; yandaş Yeni Şafak Gazetesi’nde 14 Kasım
2013 tarihinde, yani FETÖ’nün cadı avının sürdürdüğü ve yoğun algı
operasyonları yaptığı süreçte yayımlandı.
Yazarı Osman Özsoy sıradan biri değildi,
profesördü!.. Hem de gazeteci yetiştiren bir
profesör!..
O tarihlerde radyo ve televizyon habercilerine yüksek lisans ve
doktora dersleri veriyor, haberciliğin evrensel ilkeleriyle (!)
etik değerleri (!) öğretiyordu!.
Ama gelgelelim o yazıyı kaleme alırken, ilkokulda duvar gazetesi
çıkaran öğrencilerin bile haberdar oldukları çok önemli bir ilkeyi
uygulamamıştı!
Gerçekte “Dindar” olan soyadını “Dündar” olarak
değiştirdiğini iddia ettiği kişiyi arayıp, bunun doğru olup
olmadığını sormaya gerek görmemişti!..
★★★